Karanfil denildiğinde, birçok kişinin aklına yemeklerden sonra sunulan karanfil ya da rengarenk çiçekler gelir. Ancak karanfil, çok daha geniş bir kullanım alanına sahip olup, sağlık ve mutfak dünyasında önemli bir yere sahiptir.

Endonezya kökenli bir bitki türü olan karanfil, dünya mutfaklarının vazgeçilmez tatları arasında yer alır. Syzygium aromaticum ağacından elde edilen karanfil bitkisi, odunumsu yapısı ve keskin kokusuyla bilinir. Karanfilin bu hoş kokusu, yemeklerde ve çaylarda kullanılmasının yanı sıra sağlık açısından da büyük faydalar sağlar. Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri ile sodyum, çinko, fosfor, magnezyum, demir, tiamin, folat, A, C, D, K, E, B6 ve B12 vitaminleri bakımından zengin olan karanfil, sağlık açısından oldukça değerlidir.

4 mevsim yeşil kalan ve yapraklarını dökmeyen karanfil ağacı, mersingiller ailesine ait olup, boyu 20 metreye kadar uzayabilir. Başlangıçta soluk bir rengi olan çiçeklerin tohumları, yavaş yavaş yeşile döner ve siyahımsı renge kavuştuklarında hasat edilir. Tropik alanlarda yetişen karanfil, nadir bulunan aromatik ağaç türlerinden biridir. Ülkemizde iklim koşullarının uygun olmaması sebebiyle yetişmeyen karanfil, gövde çelikleri veya tohumları ile çoğaltılır. Hidrokarbon, salisilik asit ve uçucu yağ maddeleri, tomurcuklarında bulunan bileşenlerdir.

Özellikle Hindistan'da yemeklerde kullanılan karanfil, Avrupalılar için genellikle tatlı, turşu ve reçel gibi gıdalarda çeşni olarak kullanılır.

Karanfil, Çinliler tarafından 600 yılından bu yana tedavi amacıyla kullanılmıştır.

Sağlık alanında pek çok hastalık için tedavi edici etkilerinden yararlanılır ve çeşitli ilaç yapımında kullanılır.

Küçük boyutlara sahip olan karanfiller, devasa boyutta doğallık ve besleyicilik sunar. Hem toz olarak hem yağ hem de tohumlarından baharat olarak faydalanabiliriz.

Karanfilin bileşenleri sayesinde sindirimi sağlayan enzimlerin salgılanmasını destekler. Bulantı, kusma ve ishal gibi şikayetlerde rahatlama sağlar ve mide sinirlerinin düzenli çalışmasını destekler.

Antibakteriyel özelliği sayesinde bakterileri durdurur ve kolera bakterisinin yayılmasını önler.

Diyabet hastaları için, insülin hormonuna benzer bir etki göstererek kan şekeri seviyesini dengeler.

Bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücut direncini artırır.

Antioksidanlar sayesinde karaciğerleri korur ve vücutta biriken toksinleri etkisiz hale getirir.

Fenolik maddeler içerir ve kemik sağlığını destekler, kemik kırılganlığını azaltır.

Karanfil yağı, sivilce ve akne şikayetlerini azaltır ve cilt sağlığına katkıda bulunur.

Tane olarak çiğnendiğinde ağız kokusunu giderir ve hoş bir nefes sağlar.

Diş ve diş eti ağrılarında lokal uyuşturucu ve ağrı kesici etkisi vardır.

Karanfil çayı, şişkinlik ve gaz sorunlarını ortadan kaldırır.

Karanfil yağı, soğuk algınlığı ve öksürük şikayetlerini azaltır.

Sinir sistemi üzerinde olumlu etkileri vardır, yorgunluğu giderir ve ruh sağlığını destekler.

Saç köklerini besler ve dökülmeyi engeller.

Kulak ağrılarına ve kulak iltihabına iyi gelir.

Bağırsak parazitlerinden korunmak için kullanılabilir.

Karanfil yağı kullanırken dikkatli olunmalıdır. Özellikle çocuklar başta olmak üzere, doğrudan ağızdan alınması sakıncalı olabilir. Deriye uygulanacaksa aşırıya kaçmadan kullanılmalıdır, çünkü deriyi tahriş edebilir. Mukoza zarlarını zedeleyebilir ve diş etlerine zarar verebilir. Her şeyde olduğu gibi karanfil kullanımında da aşırıya gidilmemelidir. Doğru ve yeterli bir şekilde karanfilden faydalanıldığında, pek çok hastalığı tam olarak tedavi ettiği görülür. Bilinçsiz bir şekilde kullanılması sakıncalı sonuçlar doğurabilir.